Boşver yanımızdan geçen arabaları, içindekilerin bakışlarını da unut gitsin. Sadece bana konsantre ol, gözlerime, dudaklarıma ve ellerime. Taşralı öğretmen bir kızın bu kadar bile cesur olabileceğini hiç ummazdım ama işte arkadamızda adeta dünyanın en güçlü lambaları ile gündüz gibi aydınlanmış Kuleli'nin önünde gözlerini kapatmış benimle öpüşüyorsun. Ellerim suratından, sırtına, oradan kalçalarına kayıyor. Avuçluyorum! hiç bu kadar yumuşak kalçalar sıkmamıştım. Göğüslerini merak ediyorum, acaba onlar da öyleyse, şeyimi ikisinin arasında kaydırırken daha mı keyifli olur. O sırada gözlerimi açıp bluzunun üstünden meme aralığını ve şeyimi kendi avuçlarınla sıkıştıp sıkıştıramayacağını düşünürken, kendime gelip ana dönüyorum. Gelen büyük dalganın sesi de seni dürtüyor, gözlerini açıp yoldan geçerken bize bakan sürücüden çekinip, kopuyorsun dudaklarımdan.
Elimi alıp yürümeye başlıyorsun, beni de sürüklüyorsun ardından. Biraz yürüdükten sonra elimi elinden çekip, beline sarıyorum, kulak arkandan öperken, elim eteğinin üstünden kalça arana kayıyor. Daha fazla dayanamayıp arkanı denize çeviriyorum. Dudaklarını ve dilini sömürürken, eteğinin altından bir elimin parmakları tanganı yana çekip, diğer elimin parmakları, ıslaklığı takip edip kadınlığına giriyor.İrkilmen ve gözlerinle çek elini demen, daha da keyif veriyor. Ama parmaklarım çokdan beynimi dinlemeyi bırakıp olabildiğince derini zorluyor. Neyseki gözlerim gecenin bu vaktinde nadir de olsa gelebilecek araçları kolluyor. Durmak git gide zorlaşırken sen inadından vazgeçip, tamam nereye istiyorsan oraya gidelim diyorsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder