4 Haziran 2011 Cumartesi

Sinemada sevişme


Çok körpesin. Gelirken aklımda soru işaretleri var. Yaptığım büyük ihtimal yanlış. Sınırlarını bilmiyorum üstelik.
Pazar sabahı büyük AVM'lerden birinin sinema salonlarının olduğu bölümde bekliyorum. İşte geliyorsun. Boyun kısa, 1.55 yoksun sanırım. Saçların kısa, radikal bir kesim, sanırım ruhunu yansıtıyor. Üstünde istediğim gibi bir gömlek, altında ise mini bir etek. Gözlerindeki kalemi sevdim. Hafif makyajın seni büyük göstermeye yetmemiş ama.
Film çok boktan bir korku filmi. Önemi de yok zaten. Salonda kimse yok. En arka sıraya sinema makinistininde bizi göremeyeceği bir tarafa geçiyoruz. Etraf kararır kararmaz en sevdiğin çikolatayı açıyorum.Ağzına uzatıyorum elimden almaya çalışıyorsun ama "ıı ıhh" diyorum, "ben yedireceğim". Azar azar ısırtıyorum sana. Hiç çekinmiyorsun. Şaşırıyorum. Hala bir yabancı sayılırım. Ağzında yemekte olduğun çikolatayı bana verip veremeyceğini soruyorum. Aslında çok sormayı sevmem ama seni ürkütmekte istemiyorum.Kafanla işareti veriyorsun. Yavaşça sokuluyorum ve çikolatadan önce dudaklarının tadına bakıyorum. Sonra dilim ağzını aralıyorum ve dilindeki çikolata parçaçıklarının tadı bana ulaşmaya başlıyor. Waaaw yaşına göre mükemmel öpüşüyorsun. Kalbim gereğinden fazla hızlı atıyor.
Küçük bedeninde gerçekten dikkat çeken gögüslerinin ne kadar sert ve diri olduklarını bir an önce anlamak için düğmelerini açıyor ve sütyenini aşağı çekiyorum. Hayatımda ağzıma aldığım en güzel göğüsler bunlar olmalı. Dolgun, sert ve büyük uçlu. Onları dilimle parçalarken ellerim ağzını biraz sonra yapacağım şey için hazırlıyor.
İçeri bir ara salon görevlisi girip çıkıyor. Ne yaptığımızın gayet farkında. Ama sen hiç mi hiç ürkmüyorsun. Sınırları zorlayabileceğimi farkediyorum.
Kulağına eğilip önümde diz çökmeni söylüyorum. İtaatkar bakışlarla yerdeki yerini alıyorsun. Kemerimi çözüp, eline veriyorum. Sonra da ağzına. Yaşındaki kızlar oral seks deyince herhalde ağza bir ileri bir geri sokmak zannederken sen, dilini bir profesyonel gibi başında dolandırıyorsun, yanlarında gezdiriyorsun, ellerinle başını tutarken taşaklarıma iniyor, oradan daha aşağılara dil darbeleri vuruyorsun.
Waaaw, aynı heyecanı yazarken bir kez daha yaşıyorum. Bu kadar yeter... Bir 18'likle hayatımın en heyecanlı sevişmelerinden birini üstelik bir sinema salonunda yaşayacağımı tahmin edemezdim.